LGS Sorularına Nasıl İtiraz Edilir? Psikolojik Bir Mercekten Bakış
Bir psikolog olarak, insan davranışlarını çözümlemek için her gün birçok farklı gözlem yapıyorum. Bazen gözlerindeki endişe, bazen de kalp atışlarındaki hızlanma, bir insanın yaşadığı anın psikolojik derinliğini anlatır. Bu yazımda, sınav sürecindeki itirazlar üzerine odaklanacak ve bu itirazların arkasındaki psikolojik mekanizmaları çözümleyeceğim. LGS gibi kritik bir sınavda, bir soruya yapılan itirazın ardında neler olabilir? Kişinin sınav sonrası hissettiği duygular, bilişsel süreçler ve sosyal çevre ile olan etkileşimi nasıl şekillendirir?
Bilişsel Psikoloji Perspektifinden İtiraz: Hata Yapma ve Değerlendirme
Bilişsel psikoloji, zihinsel süreçlerimizi, düşünme şeklimizi ve karar verme biçimlerimizi anlamaya çalışır. LGS gibi yüksek stakes içeren sınavlarda, öğrenciler sınav sorularını çözerken birçok bilişsel süreçten geçerler. Sınavdan sonra, öğrencilerin bir soruya itiraz etme kararları genellikle kendi iç değerlendirmelerine dayanır.
Bir öğrencinin sınav sorusuna itiraz etmesi, genellikle o sorunun yanlış bir şekilde değerlendirildiğini düşünmesiyle başlar. Ancak, bu düşünce bazen sadece bir bilişsel yanılgı olabilir. Öğrenciler, belirli bir soruya verdiği cevabın doğru olduğuna dair güçlü bir inanç beslerken, bu inanç bazen gerçeklerle örtüşmeyebilir. İnsanlar, doğruyu bulma yolunda zaman zaman “doğrulama yanlılığı” (confirmation bias) gibi bilişsel hatalar yapabilirler. Yani, kendilerine ait doğruya dair kanıtları tercih ederken, hatalı olabilecek verileri göz ardı edebilirler. Bu durum, öğrencinin sınav sonucuna itirazını daha da güçlendirir. Sınav sonrasında bir soruya itiraz etme kararı, bilinçli ya da bilinçsiz olarak bir zihinsel çaba olabilir.
Peki, bir soruya itiraz etmek ne kadar rasyonel bir davranıştır? Bilişsel psikolojiye göre, bir soruya yapılan itiraz, sadece doğru cevaba ulaşma çabasından kaynaklanmaz; aynı zamanda sınavın bireyde oluşturduğu baskı ve kaygı duygularından da beslenir. Öğrenciler, yanıtlarının doğruluğuna ne kadar emin olurlarsa, itiraz etme olasılıkları o kadar artar. Bu bağlamda, sınav sonrası itiraz, bilişsel bir ‘düzeltme’ gerekliliği olarak görülebilir.
Duygusal Psikoloji: Kaygı, Öfke ve Umut
Duygusal psikoloji, duyguların düşünceler ve davranışlar üzerindeki etkilerini inceler. LGS gibi bir sınavın ardından itiraz etme kararı, öğrencinin duygusal durumuyla doğrudan ilişkilidir. Sınav sonrası kaygı, öfke, hayal kırıklığı ve umut gibi duygular, itirazın nedenlerini şekillendirir.
Bir öğrenci, sınavda beklediği başarıyı elde edemediğinde, genellikle “başarısızlık” duygusu ile karşılaşır. Bu duygular, öğrencinin sınav sorularına duyduğu güvensizlik ve hatalı değerlendirmeler hakkında düşünceler oluşturmasına yol açabilir. Bu, öğrencinin “bunu hak etmedim” şeklinde bir içsel monolog başlatmasına neden olabilir. Duygusal açıdan bakıldığında, itiraz, aslında öğrencinin adalet arayışıdır. Yanlış değerlendirilmiş bir soruya karşı duyduğu öfke ve haksızlık hissi, bir itirazın psikolojik temellerini oluşturur.
Kaygı, LGS gibi sınavlarda özellikle öğrencilerin üzerinde yoğun bir baskı oluşturur. Bu kaygı, öğrencilerin sınavı geçme ya da başarma düşüncesine odaklanmalarına neden olur. Eğer bir öğrenci sınavda başarısız olduğuna inanıyorsa, bu duygusal yük, itiraz etme kararını harekete geçirebilir. Kaygı, belki de bir tür başa çıkma mekanizmasıdır, çünkü bir öğrenci, sınav sonucuna itiraz ederek, kendini daha kontrol altında hissedebilir.
Sosyal Psikoloji: Çevre, Beklentiler ve Sosyal Onay
Sosyal psikoloji, bireylerin sosyal çevrelerinin ve grup dinamiklerinin düşünce ve davranışlarını nasıl şekillendirdiğini araştırır. Öğrenciler, LGS gibi büyük sınavlarda sadece kendi içsel dünyalarındaki baskılarla değil, aynı zamanda toplumun ve ailesinin beklentileriyle de mücadele ederler. Sosyal çevre, öğrenci üzerinde büyük bir baskı oluşturabilir ve bu baskı, sınav sonucuna yapılan itirazın gerekçelerinden biri olabilir.
Bir öğrenci, ailelerinin ve arkadaşlarının yüksek başarı beklentilerini karşılamak için sınavda başarılı olmayı ister. Ancak, sınav sonucunda beklenen başarıyı elde edemediğinde, sosyal çevreye karşı bir ‘utanç’ duygusu oluşabilir. Bu durumda, itiraz etmek, hem bu sosyal baskıyı hafifletme hem de çevreden gelecek sosyal onayı elde etme yolu olarak görülebilir. Sosyal psikoloji, bireylerin davranışlarını çevrelerinin beklentilerine göre şekillendirdiğini öne sürer ve bu bağlamda sınav itirazı, sosyal onay için bir araç olabilir.
Sonuç ve İçsel Sorgulama
LGS sorusuna itiraz etmek, hem bilişsel hem de duygusal bir süreçtir. Bir öğrencinin sınav sonrasında itiraz etme kararı, sadece doğru cevabı arama çabasından ibaret değildir; aynı zamanda bir içsel adalet arayışıdır. Duygusal olarak, bir öğrenci sınavın getirdiği kaygı ve öfkeyi hafifletmek için itiraza yönelebilir. Sosyal olarak ise, çevrelerinin beklentilerine karşı kendini savunma gereksinimi hissedebilir.
Sonuç olarak, bu yazıyı okurken şu soruyu sormak önemlidir: Bir sınavın sonucuna itiraz etmek, adaletin ve doğruluğun peşinden gitmek midir, yoksa yalnızca bireysel duygusal rahatlama ve sosyal onay arayışı mıdır? Bu soruyu kendi içsel deneyimlerinizi sorgulayarak yanıtlamak, psikolojik süreçlerinizi daha derinlemesine anlamanızı sağlayacaktır.