Kamu Harcamaları Ne Demek? Geleceği Şekillendiren Görünmez Güç Bir Beyin Fırtınasının Başlangıcı Hiç düşündünüz mü, bugün vergilerimizle yapılan bir yolun, inşa edilen bir okulun ya da kurulan bir teknoloji merkezinin gelecekte nasıl bir dünyaya kapı aralayabileceğini? Kamu harcamaları kavramı çoğu insana kuru bir ekonomi terimi gibi gelebilir. Oysa bu kelimenin arkasında, bir ülkenin geleceğini inşa eden vizyon, milyonların hayatına dokunan kararlar ve toplumsal dönüşümün itici gücü yatar. Bu yazıda, gelin birlikte bir beyin fırtınası yapalım. Erkeklerin stratejik, sayısal bakış açılarını kadınların toplumsal ve insani sezgileriyle buluşturalım. Çünkü kamu harcamaları yalnızca bugünü değil, yarını da şekillendirir. Ve bu şekillenme, hem akılla…
Yorum BırakKısa Notlar Yazılar
Kiracının Evi Göstermeme Hakkı Var mı? Edebiyatın Işığında Mekân, Mülkiyet ve Mahremiyet Üzerine Bir edebiyatçı olarak her metinde beni büyüleyen şey, kelimelerin yalnızca anlam değil, aynı zamanda bir dünya kurma gücüdür. Her roman, her şiir, her hikâye bir mekâna ihtiyaç duyar. Bu mekân bazen bir ev, bazen bir oda, bazen de yalnızca bir hatıradır. Ev kavramı edebiyatta daima yalnızca duvarlardan ibaret olmamıştır; o, karakterin iç dünyasının aynası, ruhunun sığınağı olmuştur. İşte bu yüzden, “Kiracının evi göstermeme hakkı var mı?” sorusu yalnızca hukuki değil, aynı zamanda derin bir edebi meseledir. Çünkü burada bir evin değil, bir hikâyenin mülkiyeti tartışılır. Ev: Mekânın…
Yorum BırakKiracı En Kolay Nasıl Tahliye Edilir? Güç, İktidar ve Mülkiyetin Siyaseti Bir siyaset bilimci olarak beni her zaman ilgilendiren şey, gücün nerede yoğunlaştığı değil, nasıl meşrulaştırıldığıdır. “Kiracı en kolay nasıl tahliye edilir?” sorusu kulağa teknik bir hukuk meselesi gibi gelir; ancak bu soru, derinlerde iktidarın toplumsal mikro düzeyde nasıl işlediğini gösterir. Evin dört duvarı arasında yaşanan bir tahliye süreci bile, devletin yasalarından ideolojinin görünmez ellerine kadar uzanan bir güç zincirinin parçasıdır. Çünkü mülkiyet dediğimiz şey, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda siyasal bir araçtır — ve her kiracı, bu düzenin içinde “vatandaşlık” ile “itaat” arasında sıkışmış bir figürdür. İktidarın Mikro Ölçeği:…
Yorum BırakGözü Yüksekte Olmak Ne Demek? Ekonomik Davranışların Görünmeyen Dinamikleri Bir ekonomist için hayat, sonsuz isteklerle sınırlı kaynaklar arasındaki bitmeyen bir denge oyunudur. “Gözü yüksekte olmak” deyimi, ilk bakışta sadece hırslı olmayı çağrıştırır; ancak ekonomi perspektifinden bakıldığında bu ifade, bireysel tercihlerden piyasa dengesine kadar uzanan derin bir anlam taşır. Kaynak kıtlığı içinde yaşayan insan, her zaman bir seçim yapmak zorundadır. Ve bu seçimler, sadece kişisel değil, toplumsal refahı da etkiler. Peki, gözü yüksekte olmak gerçekten kalkınmanın motoru mudur, yoksa sürdürülemez bir tüketim alışkanlığının maskesi mi? — İsteklerin Ekonomisi: Gözü Yüksekte Olmanın Kaynak Teorisi Ekonomi bilimi, arzularla kaynaklar arasındaki farktan doğar. “Gözü…
Yorum BırakHangi Tip Cezaevi Daha İyi? – Kadınlar Mars’tan, Erkekler Alcatraz’dan! Bazı sorular vardır ki cevabı sizi Nobel Barış Ödülü’ne götürür; bazılarıysa yalnızca kahkahalarla yuvarlanmanıza neden olur. İşte bu yazı kesinlikle ikinci kategoriye giriyor. “Hangi tip cezaevi daha iyi?” sorusu, kulağa biraz karanlık gibi gelse de, gelin bunu günlük hayatın küçük tutsaklıklarıyla kıyaslayarak konuşalım. Hem eğlenelim, hem de belki hepimizin içinde bir parça mahkûm olduğunu kabul edelim. — Kadın Cezaevi: İlişkilerle Örülü Bir Sosyal Hapishane Kadınların kurduğu cezaevinde hücre kapısı sabah 07.00’de kahve kokusuyla açılır. Herkesin derdi dinlenir, kimse yalnız bırakılmaz. Gözaltına alınan birinin dosyası değil, duyguları incelenir. Hücre arkadaşı ağladığında…
Yorum BırakBaşörtüsü Ne İşe Yarar? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Derinlemesine Bir Yolculuk Hayatın anlamı bazen küçük bir kumaş parçasının ardına gizlenir. Başörtüsü de tam olarak böyledir. Kimine göre inancın zarif bir sembolü, kimine göre baskının simgesi… Kimi için özgürlüğün bir parçası, kimi için görünmezliğin perdesi. İşte bu yüzden “başörtüsü ne işe yarar?” sorusu sadece dini bir pratikle ilgili değildir; kimlik, kültür, siyaset ve bireysel özgürlük gibi geniş alanlara yayılır. Gelin bu çok katmanlı soruya hem küresel hem yerel gözle bakalım. Başörtüsü, yalnızca bir örtü değildir; tarih, kimlik, inanç ve direnişin birleştiği çok yönlü bir semboldür. — Başörtüsünün Temel Anlamı: İnançtan Doğan…
Yorum BırakGörkemli ve Gösterişli Aynı Şey mi? Antropolojik Bir Bakışla Kültürel Parlaklıkların Anlamı Giriş: Bir Antropoloğun Kültürel Merakı Kültürlerin çeşitliliğini inceleyen bir antropolog için “görkem” ve “gösteriş” sadece estetik ifadeler değildir; bunlar toplumların kimliklerini, değerlerini ve güç ilişkilerini yansıtan sembolik dilleridir. Dünyanın farklı köşelerinde insan toplulukları, kutlamalarından mimarilerine kadar her şeyde bu iki kavramı yeniden tanımlar. Peki, görkemli olanla gösterişli olan arasındaki fark sadece kelimelerde mi gizli, yoksa bu fark toplumların ruhunda mı şekillenir? Bu sorunun cevabı, insanın kendini ifade etme biçiminde, ritüellerinde ve kimliğinde saklıdır. Ritüellerin Dili: Görkem mi, Gösteriş mi? Antropolojik açıdan ritüeller, toplulukların değerlerini sahneye koyduğu performanslardır. Bir…
Yorum BırakGörevsizlik İtirazı Ne Zaman Yapılır? — Zihinsel Sınırların Psikolojisi Üzerine Derin Bir Analiz Bir Psikoloğun Meraklı Gözünden İnsan ve Sınırlar Bir psikolog olarak her gün aynı temel soruyla karşılaşırım: “İnsan ne zaman dur demelidir?” Görevsizlik itirazı ilk bakışta yalnızca hukuki bir terim gibi görünür; oysa derinlemesine incelendiğinde, insan zihninin sınır koyma mekanizmalarıyla şaşırtıcı derecede benzerlik taşır. Bir mahkeme, “Bu dava benim görev alanımda değil” dediğinde, aslında bir insanın “Bu benim sorumluluğum değil” demesiyle aynı bilişsel süreci işletir. Psikolojik düzlemde bu, hem farkındalığın hem de öz denetimin bir ifadesidir. Çünkü her sınır, bir fark edişle başlar. — Bilişsel Psikoloji Perspektifi: Farkındalık…
Yorum BırakGömülü Diş Çekilmek Zorunda mı? Öğrenme Sürecinde Görünmeyeni Keşfetmek Bir eğitimci olarak şunu fark ettim: öğrenme, tıpkı bir diş gibi, bazen yüzeye çıkarak kendini belli eder; bazen de derinlerde, görünmez bir şekilde büyür. Gömülü diş kavramı, yalnızca bir ağız sağlığı meselesi değil, aynı zamanda bireyin potansiyelini ve öğrenme sürecini temsil eden güçlü bir metafordur. Çünkü öğrenme de kimi zaman gömülüdür — fark edilmez, sessizce bekler, doğru zamanda ortaya çıkmak ister. “Gömülü diş çekilmek zorunda mı?” sorusu bu açıdan yalnızca bir tıbbi sorgu değil, aynı zamanda bir pedagojik düşünme fırsatıdır. Gömülü Diş ve Öğrenme Süreci: Derinlerdeki Potansiyel Eğitimde “görünmeyen öğrenme” kavramı…
Yorum BırakGut Olunca Ne Yapmalı? Siyaset, Güç ve Toplumsal Düzen Üzerine Bir Analiz Toplumsal düzen ve güç ilişkileri her zaman insanların yaşamını şekillendiren temel unsurlar olmuştur. Bir siyaset bilimci olarak, bu ilişkilerin ne kadar iç içe geçtiğini anlamak, bireylerin sağlık gibi temel insan haklarından bile nasıl etkilendiğini kavrayabilmek adına önemlidir. Gut hastalığı, sadece fizyolojik bir sorun olmanın ötesinde, toplumsal ve politik bir meseleye dönüşebilir. Peki, bu hastalık bize ne anlatıyor? Sağlık, yalnızca tıbbi bir sorunun ötesine geçerek, iktidarın, kurumların, ideolojilerin ve vatandaşlık anlayışının nasıl işlediği üzerine önemli ipuçları sunuyor. Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen: Gut Hastalığının Siyasi Yansıması Gut hastalığı, vücutta…
Yorum Bırak